GANİ EREN

Gani Eren – Çelik granül ondan sorulur

Gani Eren, ailesinden üçüncü kuşak sanayici. 30 yıldır Düsseldorf’tan Dünya’ya çelik granül ticareti yapan Eren, 1927 yılında kurulan aile torna atölyesini makine üretimine çevirerek otomatik palet ve torba boşaltma makinası ve modüler silo üretimi de gerçekleştiriyor.

Members: Gani Bey bize kendinizden bahseder misiniz?

Gani Eren: Ben üniversite eğitimi için Almanya‘ya gelip de, okuldan sonra burada kalanlar grubuna dahilim. Daha önce, 50‘li ve 60‘lı yıllarda aileden Almanya‘da üniversite eğitimi alan yakınlarımız oldu. Hem onlardan hem de genel olarak Avrupa‘daki üniversite yaşamından etkilenerek 1979 yılında üniversite eğitimi almak için Almanya‘ya geldim. 1986 yılında Paderborn Üniversitesi‘nden Haberleşme ve Otomasyon Mühendisi olarak mezun oldum. Mezuniyetten sonra büyük bir uluslararası şirkette mühendis olarak makina üretimi ve sanayiye yönelik çalıştım.

Members: Kendi işinizi kurma fikri nasıl doğdu? Bu konuda örnek aldığınız kişi/kurumlar oldu mu? Sizi nasıl etkiledi?

Gani Eren: Türkiye‘deyken iş dünyasının içinde yetişmiştim. Çevremde ve ailede genelde serbest çalışan, kendi işyerleri olan kişiler vardı. Üniversite yıllarında ve profesyonel iş hayatım süresince Türkiye‘deki çevremden Avrupa ile ilgili bir çok talepler, ricalar geliyordu. Onlara kayıtsız kalamadım. Serde de sanayicilik olduğundan, bu talepleri ve ricaları profesyonel bir kurum tarafından yapmak adına OPTIMAL engineering & trade adı altında 1991 yılında kendi şirketimi kurdum. Şirketimi kurmamın bir diğer nedeni ise, ailemin tamamının Türkiye‘de bulunmasından kaynaklandı. Böylece hem tatillerde hem de sık sık iş için Türkiye’ye gidişlerimde ailemi ziyaret edebilme fırsatı bulabilecektim.

Members: Firmanızın faaliyet alanları nelerdir? Ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

Gani Eren: Kuruluş aşamasında sözkonusu talepler ve ricalar çok geniş bir alanı kapsıyor idi. Bu geniş portföy bana birçok deneyim ve bilgi kazandırdı ve giderek kendiliğinden gelişti. Başlangıçtaki mühendislik ve ticaret belirli alanlarda uzmanlaşarak ve yeni firmalar kurarak devam etti. OPTIMAL engineering & trade GmbH olarak, dökümhanelerde döküm parçaları temizlemek için kullanılan çelik granül ithal edip, Batı ve Kuzey Avrupa‘ya satıyoruz. Yine aynı alanda çelik granülü Amerika‘ya satmak için 2016 yılında orada Burleigh Industries adında ortaklı bir şirket kurdum. 2000 yılı başında, 1927 yılında kurulmuş bulunan ve şu anda üçüncü kuşak tarafından yönetilen torna atölyesini makina üretimine taşıyarak, Novamak firmasını kurduk. Orada otomatik palet ve torba boşaltma makinası ve modüler silo üretimine geçtik. Bu şirketin devamını 2019 yılında Düsseldorf‘a taşıdık. Mühendislik ve satış alanında 15 yıldan beri beraber çalıştığımız ICM Makina ile temizlik kağıdı konfeksiyon makinaları üretiyoruz. Her üç konuda da Dünya genelinde söz konusu alanda çalışan ilk 10 firma içindeyiz diyebilirim.

Members: Yaklaşık 30 yılı aşkın bir süredir Almanya’da kendi işinizi yapıyorsunuz. Bunun ne gibi zorlukları oldu? Size ne gibi kolaylıklar sağladı?

Gani Eren: Başlangıçta yalnız olmanın ve maaşsız çalışmaya başlamanın getirdiği ekonomik bir baskı vardı. Yani işlerin iyi gitmemesi veya yavaş gitmesi durumunda masrafları nasıl karşılayacaktım, diye çok uykusuz kalmışımdır. Üniversite eğitimi ve sonradan büyük bir firmada deneyim edinmeme rağmen, Almanya‘da iş hayatını bilmiyordum. O zamanlar çevremizde danışabileceğimiz kişiler yok denecek kadar azdı. Bu süreci zor ve büyük uğraşılar ile geçirerek bugünlere geldim. 2021 yılı sonunda firmamın 30. yılını kutlayacağız. O işin zor taraflarıydı. Almanya‘nın oturmuş, düzenli ve dürüst bir iş dünyasına sahip olmasını da kolaylıklar hanesine yazabilirim.

Members: Almanya’da yatırım yapmış bir iş insanı olarak Türkiye’deki girişimcilerle deneyimlerinizi paylaşıyorsunuz. Türkiye’den Almanya’ya gelmeyi planlayan şirketlere neler önerirsiniz? En çok nelere dikkat etmeleri gerekir? Yapmamaları gereken hatalar nelerdir?

Gani Eren: Ben, hem Almanya‘nın hem de Türkiye‘nin globalleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Türk firmalarının buraya gelmesini, burada yaşayan Türk toplumu için çok yararlı olacağı görüşündeyim. Deneyimlerimi de çeşitli seminer ve bilgilendirme toplantılarında paylaşarak buna katkıda bulunmaya çalışıyorum. Türkiye ve Almanya‘nın iş kültürünü yakından tanıdığımdan birleştirici olarak fahri bir uğraş veriyorum. Ben genelde iş dünyası, firma ve kişisel ilişkiler gibi konularda destek vermeye çalışıyorum. Türkiye’den Almanya’ya gelmeyi düşünen firmalara, nelere dikkat etmeleri veya hangi hataları yapmamaları konusu uzun bir konu. Bu gibi kuruluş konularında uzman arkadaşlar var, onlara yönlendiriyorum.

Members: Mühendislik alanında faaliyetler veriyorsunuz. Uzun yıllara dayanan bir meslek tecrübesine sahipsiniz. Almanya’da mühendislik alanında eğitim gören gençlere tavsiyeleriniz neler olacaktır? Genç mühendisler kendi kariyer planlamaları için Almanya’yı nasıl bir şansa çevirebilirler? Hangi konularda kendilerini geliştirmelerini önerirsiniz?

Gani Eren: Mühendislik veya başka mesleklerde eğitim gören gençlerimize, eğitim sürecinde, staj, tatilde çalışma, okul bitirme projelerini firmalarda yapmak, fuarlar vb. olanakları kullanarak iş dünyasına erken adım atmalarını kesinlikle tavsiye ediyorum. Eğitim aldıkları meslek yanında dil, işletme ve ekonomi, yani iş dünyasında her zaman işlerine yarayacak konularda kendilerini yetiştirmeleri gerekli.

Members: Geleceğe yönelik planlarınızda hangi konular ağır basıyor? Neleri gerçekleştirmeyi hayal ediyorsunuz?

Gani Eren: Olan işlerimizin gelişimi, daha kurumsallaşmak ve işletmeyi dördüncü nesile götürebilmek diyebilirim.

Members: Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Yeni normaller, belirsizlikler ve alternatif çalışma koşulları hayatımızın birer parçası oldu. Bu süreci siz nasıl yaşadınız? Geleceğe bakışınız nasıl? Nasıl bir iş dünyasına hazırlıklı olmalıyız?

Gani Eren: Bu olağanüstü süreç herkes gibi beni de etkiledi. Olanaklar içerisinde işimizi devam ettirmek uğraşısı veriyoruz. Örneğin eylül ve ekim aylarında sevkiyatını yapıp da, seyahat kısıtlamaları nedeni ile montajcılarımızı gönderemediğimizden, Fransa ve Macaristan’da gerçekleştirdiğimiz projelerin makinalarının montajını ben gidip yaptım ve devreye aldım. Şu anda sanal olarak Meksika’ya gönderdiğim makinanın montajını yaptırıyoruz ve önümüzdeki günlerde sanal olarak devreye alacağız. 2 yıl önce böyle bir durumu düşünemezdim. Bu duruma göre işlerimizi yönlendirmeye çaba gösteriyoruz.

Members: ATİAD’la geçmişe dayalı bir ilişkiniz var. ATİAD’la tanışmanız nasıl oldu? ATİAD’dan ne gibi beklentileriniz var?

Gani Eren: Rahmetli Eşref Ünsal ağabeyimizin yönlendirmesi ile ATİAD ile ilişkilerim kuruluşundan beri hep vardı. Birçok etkinliklere katılıyordum, ATİAD’ı takip ediyordum. Üyeliğim sonraki yıllarda oldu. ATİAD’dan beklentilerim, güç birliği ile burada bulunan iş insanlarımıza destek olabilmek, iş insanlarımız ve gençlerimizle deneyimlerimizi paylaşmak ve bayrağı daha da ileriye taşımak.

En Güncel Yazılar